Rusya - Ukrayna Gerginliği - 2

Rusya – Ukrayna geriliminin başladığı günden bu yana, Ukrayna’yı işgal etme gibi bir planlarının olmadığını dile getiren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün gece Ukrayna’ya askeri saldırı başlattı. Savaş halinin oluşması Rusya’ya karşı ABD ve AB’den gelen yaptırımların sürebileceğine ve bunların büyük ekonomik ve finansal yansımalarının olabileceğine işaret ediyor. Özellikle daha önce İran’a uygulandığı gibi Rusya’nın SWIFT sisteminden çıkartılması gibi yaptırımların söz konusu olması Rusya’nın da enerji tedariki silahını çekmesine neden olabilir. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz hafta Doha'da başlayan Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu (GECF) için hazırladığı açıklamada küresel piyasalara sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) dahil kesintisiz doğal gaz tedarikini sürdürme niyetinde olduklarını ifade etse de saldırı haberi sonrası Avrupa’da doğalgaz vadeli fiyatları %31 yukarıda işlem görüyor. Belirtmek gerekirse dünya doğalgaz arzının %17’sini elinde bulunduran Rusya Avrupa’nın ithal ettiği doğalgazın %46’sını sağlıyor. Ayrıca Rusya küresel petrol üretiminin %11’ini elinde bulundururken dünya aluminyum üretimi ve tarımsal emtialardan buğday üretiminde de en üst sıralarda yer alıyor. Saldırı durumu tüm emtialarda hareketlilik yaratırken bu sabah itibariyle Brent petrolün fiyatı düne göre %8.1 artışla varil başına 104.7 dolara yükselirken güvenli liman olarak addedilen altının ons fiyatı %3.2 artışla 1970 dolar oldu. Rusya CDS spreadleri 850 baz puana yükselirken Türkiye CDS spread’i 620 baz puan seviyesinde. Notun yazıldığı sırada BIST %9.0 düşüşle 1834 seviyesine gerilerken USDTRY %4.7 artışla 14.47 seviyesinde, EURTRY %4.3 yükselişle 16.329 seviyelerine gelmişti. 2Y gösterge faizi ise 2 puan artışla %23.45’e yükseldi.

Türkiye dün Dışişleri Bakanlığı’ndan yaptığı açıklamada Ukrayna’nın siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına bağlılığını vurguladı. Öte yandan Türkiye’nin Ukrayna’nın Boğazları kapatma talebine Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne uygun olarak yanıt vermesi bekleniyor. Bu nedenle tansiyonun artması önümüzdeki dönemde Rusya ile ticari ilişkilerin etkilenmesine neden olabilir. Türkiye’nin 2021 itibariyle Rusya ile 34.7 milyar dolar, Ukrayna ile 7.4 milyar dolarlık ticaret hacmi bulunurken Türkiye doğalgaz ithalatının neredeyse üçte birini Rusya’dan sağlıyor. Ayrıca Türkiye son 12 aylık turizm gelirlerinin %10’unu Rusya’dan %3.8’ini Ukrayna’dan sağlıyor. Bu doğrudan etkilerin yanı sıra olası petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki artışlar dış ticaret, cari denge, kur ve enflasyon üzerinden Türkiye’nin makroekonomik dengelerini bozma ihtimalini içinde barındırıyor. 105$’lık Brent petrol fiyatı yılbaşından bu yana %40’lık bir artışa işaret ediyor. Henüz fiyatlamalar yeni oluştuğu için nerede durulacağını tahmin etmek güç ancak bu fiyatların kalıcı olması demek enflasyona dolaylı etkiler hariç 1.5 puanın üzerinde ek yük, cari açıkta 15 milyar doların üzerinde artış anlamına geliyor. Turizm ve ihracat gelirlerindeki kayıpla birleştiğinde 2021 yılını %2.0’nin altında cari açıkla kapatan Türkiye’nin cari açığının GSYH’ye oranla %5.0’in üzerine çıkma ihtimali bulunuyor. 
Not: Montrö Boğazlar Sözleşmesi
1936’dan bu yana yürürlükte olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi, ticaret gemilerinin geçişine tam serbestlik tanırken, askeri gemilerin geçişine ve Karadeniz’de kalma süresine belli sınırlamalar koyuyor. Sözleşmeye göre Karadeniz’e kıyıdaş olmayan ülkelere ait gemiler, her ne amaçla olursa olsun Karadeniz’de 21 günden fazla kalamıyor. Kıyıdaş olsun ya da olmasın bir gün içinde boğazlardan geçecek askeri gemilerin toplam ağırlığı 15 bin tonu geçemiyor. Karadeniz’e kıyıdaş ülkeler, aynı anda Karadeniz’de toplam 45 bin tondan daha yüksek tonajda savaş gemisi bulunduramıyorlar. Sözleşmeye göre uçak gemileri de boğazlardan geçemiyor.

Sözleşmeye göre tüm ülkeler, Türk boğazlarından geçecek savaş gemileri için Türkiye’ye bildirimde bulunmak zorunda. Bu bildirim Karadeniz’e kıyıdaş ülkeler için geçişten bir hafta, kıyıdaş olmayan ülkeler içinse geçişten 15 gün öncesi olarak belirlenmiş. Türkiye, 45 bin tonluk tonajın korunması için ülkelerin yaptığı bildirim uyarınca yeniden hesaplama yaparak askeri gemilerin geçişlerine bu hesaba uyacak şekilde izin veriyor. Montrö Boğazlar Sözleşmesi, özellikle askeri gemilerin geçişine barış ve savaş durumuna göre farklı düzenlemeler içeriyor. Sözleşme, Türkiye’ye, tarafı olduğu bir savaşta ya da kendini savaş tehdidi altında hissetmesi durumunda diğer ülkelerin savaş gemilerinin boğazlardan geçişi konusunda dilediği gibi davranma hakkı veriyor.
Türkiye’nin taraf olmadığı bir savaş durumunda ise savaş gemileri barış zamanındaki kısıtlamalara uygun olarak geçiş özgürlüğünden yararlanıyor. Fakat savaş halinde savaşın tarafı olan devletlerin askeri gemilerinin boğazlardan geçişi yasaklanıyor. Bu geçiş yasağına “saldırıya uğramış bir devlete, Türkiye’yi bağlayan bir karşılıklı yardım antlaşması gereğince yapılan yardım durumları” istisna olarak sayılıyor. (Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi)